Ana içeriğe atla

Kayıtlar

kurşunkalem etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Chapter 7: A Fate Written in Fire

Night had fallen over the Valley of Spirits, and the sky was drenched in blackness. Kiron knelt at the foot of the Exiled Mountain, pressing his hand against the searing earth. The ground breathed—whispering ghosts of the past in every tremble. “The shadows are watching you, Kiron…” the voice inside him murmured. “But you're no longer just a witness. You are becoming the master of shadows.” By his side stood Belis, her eyes locked onto the horizon where wind carried the scent of ash and ruin. Prince Lorven’s treacherous army was drawing near. Around the Sacred Mountain, the forces of darkness no longer hid — they marched. “Time is running out,” Belis said. “If the final scroll of the Book of Light is captured… the world may never wake again.” Kiron bowed his head. The wound in his hand still bled, not just blood—but something deeper. During the Dark Magic Circle ritual from Chapter 6, one of Zahadran’s cursed arrows had pierced his very essence. Now, with every heartbeat, the shado...

Kadere İman Et, Dertten Kurtul Trust Destiny, Free Yourself From Suffering

  Kurşunkalem Karalamalar Düşünceler, duygular, notlar ve ruhun en samimi dokunuşları... Thoughts, feelings, notes, and the most sincere touches of the soul... Kadere İman Et, Dertten Kurtul Trust Destiny, Free Yourself From Suffering Kadere İman Et, Dertten Kurtul Hayatın yükleri bazen omuzlarımızı ağırlaştırır. Ne yaparsak yapalım, bazı şeyler bizim kontrolümüzde değildir. Her şeyi kontrol etmeye çalışmak insan ruhunu yorar. İnsan, gayret etmeli ama sonucu Allah’a, kadere bırakmalı. “Kader” teslimiyet demektir; insan çabalar ama sonucu kabullenir. Dertler geçicidir; kaderin planında her zorluğun arkasında bir kolaylık vardır. Gerçek huzur, “Ben elimden geleni yaptım, gerisini Rabbime bırakıyorum.” diyebilmekte yatar. Kadere inanmak; korkulardan, kaygılardan, geçmişin pişmanlıklarından kurtulmaktır. Rahatla, nefes al, kaderini sev… çünkü kaderin seni tam olması gereken yere götürecek. Trust Destiny, Free Yourself From Suffering The burdens of life can weigh us down. No matter what...

The King of Shadows - Chapter 3: The King and the Voice of Shadows

 The King of Shadows - Chapter 3: The King and the Voice of Shadows The ruins of the Temple of Stars trembled under the weight of silence. The King of Shadows stood, his dark cloak fluttering in the cold night wind, staring at the place where the Oracle had vanished. His heart was heavy, not from fear, but from the burden of a destiny that could no longer be delayed. A deep voice rose from the darkness surrounding him: "You are stronger than they know, King. But are you ready to accept the price of the legacy you seek?" The King did not flinch. His cold eyes scanned the dark mists. "Who speaks? Show yourself!" The mist shifted, forming into a wavering silhouette. It was neither human nor spirit, but an ancient energy that had been watching since time began. "I am the Whisper of Shadows. I have witnessed the rise and fall of many kings. Your name is already etched into the threads of fate. But every power comes with sacrifice." The King clenched his fists t...

Gölgelerin Kralı - Bölüm 3: Gölgelerin Fısıltısı

 Gölgelerin Kralı - Bölüm 3: Gölgelerin Fısıltısı Sarayın eski taş duvarları, kralın adımlarını yankılarken sessizliğin içindeki karanlık birden konuşmaya başladı. Gölgeler, sanki yaşayan varlıklar gibi kıpırdanıyor, fısıltılarla kralın zihnini sarıyordu. "Dön... geri dön... halkın sana ihtiyaç duyuyor..." Kral, ellerini yumruk yaptı. Gölgelerle konuşmak delilikti ama yıllardır susturamadığı seslerdi bunlar. “Beni neden çağırıyorsunuz?” diye haykırdı boşluğa. Cevap, salonun en karanlık köşesinden geldi. Aelric'in silueti bir kez daha belirdi. Ancak bu kez gözlerinde tanımadığı bir yabancılık vardı. "Kralım, karanlık yalnızca düşman değildir. Kimi zaman koruyucudur. Gölgeler seni çağırıyor çünkü onlar seni hala kral olarak görüyor." Kral gözlerini kapadı. Derin bir nefes aldı. Sonra ağır adımlarla eski taht salonuna yürüdü. Kapıyı açtığında yıllardır kimsenin girmediği taht odasında Gölgelerin Kılıcı duruyordu. Simsiyah bir çelikten yapılmış, efsanelere göre sahi...

Bölüm 2: Sessizlikteki Ayak Sesleri

 GÖLGELERİN KRALI Bölüm 2: Sessizlikteki Ayak Sesleri By Ayseb – Kurşunkalem Sarayın taş duvarlarına gece yine sessizlik örmüştü. Kral, tahtında oturuyordu ama artık bir hükümdar gibi değil, geçmişin yankılarını dinleyen bir bilge gibi... Pencereden içeri dolan ay ışığı, onun gri pelerinini gümüş gibi parlatıyordu. Taht odasında ansızın bir ayak sesi duyuldu. “Kim var orada?” diye seslendi Kral. Cevap gelmedi. Yalnızca karanlıkta yankılanan ayak sesleri... yavaş, ölçülü, kararlı. Kral ayağa kalktı. Elini kılıcına götürmedi, kalemine uzandı. Çünkü bu savaş kelimelerle kazanılacaktı. Gölgeler arasından silüet belirirken Kral fısıldadı: “Gölgeler bile konuşmak ister bazen...” Ve Kral, gölgelerle ikinci kez yüzleşmek için ileri adım attı. Desteğinizi esirgemeyin. Görüşleriniz bizim için çok değerli! Lütfen düşüncelerinizi yorum kısmında bizimle paylaşın.

Dünyanın Yankısı

 ## Dünyanın Yankısı – Ayseb’in Haber Güncesi Dünyada her gün birileri umut buluyor, birileri kayboluyor...   Bu sayfa, gürültülü başlıklardan çok, sessiz kalan insanların sesi olmak için var.   Gazetecilik değil, yazar bakış açısıyla insan hikâyeleri... --- ### 10 Mayıs 2025 – Sessizliğin İçindeki Çığlık Bugün savaş haberleriyle dolu ekranları kapattım.   Ama aklımdan şu soru gitmiyor:   “Kaç insan sadece barış içinde bir sabaha uyanmak istiyor?” Bu sayfa, böyle sorularla dolmaya devam edecek.   Ayseb’in kalemi, dünyanın yankısını anlatacak. New updates are coming soon...

Karalamalar

  Karalamalar – Ayseb’in Fısıltıları Bu sayfa tamamlanmamış satırların, bir gün hikâyeye dönüşmeyi bekleyen kelimelerin evidir. Bazen bir cümle… Bazen sadece bir kelime… Ama hepsi benliğimden sızan, zihnimin kenarında biriken duygular. Belki bir gün bu satırlar bir romana dönüşür. Belki de sadece bir yüreğe dokunur. İşte bazı karalamalarım: “O an göz göze geldik… Ve ikimiz de aynı şeyi düşündük: Bu sahne çoktan geçmişti.” “Birini özlememek, artık onunla hayal kuramamakla başlıyor.” “Bazen hiçbir şey yazamamak da bir cümledir. Ve en çok o cümle yakar.” Zamanla bu sayfa büyüyecek. Ve her satır, içimde kalanların izini taşıyacak.

Sağlıklı Zihinler

  Zihin Kalkanı Bu sayfa, kalem tutan ellerin sadece kelimelerle değil, bilinçle de güçlenmesini sağlayan bir kalkan olacak. Yazarlığın, üretmenin ve hayal kurmanın arkasındaki en büyük güç: sağlıklı bir zihin. Günlük Kraliyet Ritüelleri: 1. Sessiz Uyan: Güne zihnini susturarak başla. İlk 30 dakika telefonsuz, bir bardak su ve sadece nefes. 2. Zihinsel Boşluklar: Her 45 dakikada bir 5 dakika ara. Gözlerini uzaklara dik, zihnini boş bırak. Kelimeler geri gelecektir. 3. Güç Besinleri: Omega-3 (ceviz, balık), B12 (yumurta, süt), yeşil çay. Bu gıdalar hayal gücüne benzin olur. 4. Geceyi Sakin Kapat: Telefon yok, mavi ışık yok. El yazısıyla birkaç satır yaz. Uykuya kelimelerle hazırlan. “Kılıçlar paslanır, ama zihin paslanırsa kelimeler ölür.”  By Ayseb

GÖLGELERİN KRALI

 by Ayseb – Kurşunkalem   Gece, sessizliğini bile yutmuştu. Ay, taht salonunun taş zeminine gölgeler dökerken, altın işlemeli pelerininde gri bir ağırlık taşıyan kral, tek başına oturuyordu. Kılıcı yanındaydı. Ama bugün ona ihtiyaç duymuyordu. Bugün savaş, dışarıda değil… içindeydi. "Taht bana mı kaldı, yoksa ben mi geriye kalan son şey oldum?" diye fısıldadı kendine. Saray sessizdi, ama o ses yankılandı. Cevap yoktu. Hep olduğu gibi. Kralın adı bile unutulmuştu. Zamanla, halk onu sadece bir unvanla çağırmaya başlamıştı: Gölgelerin Kralı. Çünkü o, her karanlıkta görünür, her sükûnette fark edilmeden izlerdi. Bir zamanlar adaletiyle bilinen bu adam artık kendi iç savaşlarının esiri olmuştu. Kalbinde taşıdığı yük, tahtın ağırlığını geçmişti. Saray duvarlarında hâlâ onun emirlerini yankılayan sesler vardı. Ama artık yalnızca hatıralar konuşuyordu. Onları susturmak için her gece içindeki karanlıkla yeniden yüzleşiyordu. O gece, gölgeler ona bir rüya fısıldadı: “Tahtlar geçicidir,...

By Ayseb

 Ben Ayseb. Tahtımı kelimelerle kurdum, kılıcımı kalemden seçtim. “Kurşunkalem” sadece bir isim değil, içimde taşıdığım düşüncelerin, duyguların ve karanlıkla parlayan fikirlerin yansıması. Her hikâyede, her satırda kendimi arıyorum… bazen buluyorum, bazen daha da kayboluyorum. Yazmak benim için bir kaçış değil, bir fısıltı. Kimi zaman içimdeki sessiz kral konuşur, kimi zaman yaralı bir çocuk. Ama her zaman tek bir kişi yazar: Ayseb. Beni kelimelerle tanı, çünkü en gerçek hâlim orada.